Katılımcı Süreçler, Yerel Gündem 21 ve Çanakkale






Son yıllarda kent yöneticileri, uzmanlar, hemşehrileri /kent bileşenleri ile bir araya geliyorlar. Bu birliktelikler, kent konseyleri/meclisi/kurultayı-çalışma grupları /üretim platformları gibi adlar altında farklı düzeyler birbirini geliştiren ve tamamlayan katılımcı mekanizmalarda/ platformlarda cisimleşiyor.
Bu olgu temsili yönetim anlayışından katılımcı demokrasi anlayışına geçiş potansiyeli taşıyor. Bu potansiyel keyfi olarak ortaya çıkmadığı gibi kendiliğinden de olmadı. Değişen koşullara uygun olarak uluslararası, ulusal ve yerel düzeyde yavaş yavaş iradi toplumsal bir süreç olarak başladı sürecin taşıdığı potansiyel gerçekleştiği öçlüde insanlığın demokrasi serüveninin yeni bir kavşağını, dönüm noktasını teşkil edebilir.
Katılımcı demokrasi bir empoze veya tahakküm kurma olmayıp, farklı görüş ve eğilimlerin kendini serbestçe ifade ederek karar alma sürecine katılması olduğu ölçüde iki olanak sağlıyor. Birisi farklılıklar içerisinde bütünselliği sağlamayı olanaklı hale getirmesi. Diğeri sürdürülebilir kentsel gelişmenin kentte yaşayanların kente sahip çıkmaları ve yerel düzeyde karar alma süreç ve mekanizmalarına katılmaları yoluyla gerçekleşmesi.
Bu katılımcı demokrasi hemşehrilerin taleplerini informal kanallar (tanıdıkları politikacı, belediyeciler vb) ile kent yöneticilerine taşımaya çalışmalarından kökten farklılaşıyor. Herkes kendi gelecek tasavvurunu birbiri ve kent yöneticileri ile müzakere edebiliyor. Müzakere süreci aynı zamanda bireysel düşünmeden birlikte düşünmeye, kişisel taleplerden toplumsal ortak çözümlerin /değerlerin oluşturulmasına, sorunların giderilmesini beklemekten, çözümüne katılmaya, günlük, palyatif çözümlerden kalıcı ve kent gelişmesine yön verme niteliği de olan geleceği oluşturma süreci haline gelebiliyor. Bu arada katılımcılar, birbirlerini anlama, kendini geliştirme, zenginleştirme kendi özgünlüklerini yeniden üretme imkânı da elde ediyor.
Bu süreç bireylere bir yandan çok daha geniş özgürlükler sağlarken, öte yandan çok daha geniş sorumluluklar yüklemektedir. Bireylerden olarak pasif bir biçimde kendisine yukarıdan verilen görevleri yerine getirmeleri değil, yaratıcılık, aktif bir yurttaşlık ve sorumluluk beklenmektedir.
Bu sürece 1997 yılından beri uygulanmakta olan Yerel Gündem 21 Programı önemli katkılar yapmıştır. “Yerel Gündem 21 Programı, kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum üçgeninde yerel karar alma süreçlerini geliştirerek ve zenginleştirerek, Türkiye'de yeni bir "yerel yönetişim" modelinin gelişmesini sağlamıştır”.
 “YG-21, yerel yönetimlerin yasalar kapsamında üslendiği görevlerden farklı olarak, "zorunlu'' bir uygulama şeklinde değil, bu sürecin öneminin ve kente kazandırdıklarının bilincin de olan yerel yönetimlerin "gönüllü" olarak öncülük etmesi beklenen bir süreçtir.”

YEREL GÜNDEM 21 PROGRAMI
“Yerel Gündem 21, ortak bir gelecek vizyonuna yönelik yerel eylem planlaması sürecidir. Çevre ve yaşam kalitesinin geliştirilmesini hedefler. Katılım, saydamlık, hesap sorma/verme, yerindenlik, çalışma uyumu, etkinlik gibi kavramlara dayalı “yönetişim” ilkesini esas alır. 21. yüzyılın katılımcı-demokratik yerel yönetim anlayışını ifade eder.”
“Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de yerel yönetimlerin (özellikle, belediyelerin) Yerel Gündem 21 süreçlerinde vazgeçilmez bir rolü vardır. ilgili belediyenin öncülük etmemesi durumunda, YG-21 süreçlerinin başlaması kolay olmamaktadır. Belediyenin uzak durduğu ve bir ortak olarak katılmadığı YG-21 süreci, belediyeyi dışarıda bırakarak veya belediyeye "rağmen" yürütülmeye kalkışıldığında, eksik veya cılız kalmanın ötesinde (ve taşıdığı ada bakılmaksızın), YG-21 olma özelliğini yitirmektedir. Dolayısıyla, tüm dünyada YG-21 uygulamalarının "önkoşulu", yerel yönetimlerin bu sürece sıcak bakmaları ve sahip çıkmalarıdır.”
“Yerel Gündem 21 Programı, Mart 2004 itibariyle, aralarında Büyükşehir Belediyeleri'nin ve İl Özel İdareleri'nin de bulunduğu, farklı coğrafi bölgelere dağılmış 50'nin üzerinde yerel yönetimin ortaklığıyla, sürmektedir. YG-21 Programı, farklıdır düzenleme gerektiren köy yönetimleri dışında, tüm yerel yönetimlerin katılımına açıktır. “
“Program ortağı kentleri, herhangi bir gruplandırma girişiminin, YG-21 ortaklarına haksızlık edilmeden yapılmasının mümkün olamamakla birlikte en kalın çizgilerle ve yalnızca genel bir fikir vermek amacıyla, "koordinasyon işlevî" açısından yapıldığında Belediye'nin ön plana çıktığı" modeller ile "Kent Konseyi'nin ön plana çıktığı" modelleri öne çıktığı söylenebilir. Birisinde Yerel Gündem 21 süreci doğrudan Kent Konseyi'nin bünyesin de yer yer alırken, diğerinde Belediyenin ağırlıklı ve destekleyici bir rol oynadığı birimler tarafından koordine edilmektedir. Ayrıca her iki gruba da girebilen veya ikisine de tam oturmayan uygulamalara da rastlanmaktadır.”
“Yerel Gündem 21 kapsamında, kadının kentsel yaşama etkin katılımının arttırılmasını ve yerel planlama ve karar alma süreçlerinde cinsiyet konusu üzerinde durulmasını sağlamayı amaçlanıyor. Yerel Gündem 21 Kadın Meclisleri, kadınlara yönelik platformlar ve çok-amaçlı kadın merkezleri, karar alma süreçlerine kadınların etkin katılımının teşvik edilmesi ve kadın bakış açısının tüm politikalara ve stratejilere yansıtılması gibi öncelikli konulardaki bilinç düzeyinin artmasına yardımcı olmaktadır.”
“Gençleri "yalnızca geleceğin yöneticileri değil, aynı zamanda bugünün ortakları" olarak görerek, gençliğin karar alma, uygulama ve izleme süreçlerine etkin katılımına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Yerel Gündem 21 Gençlik Meclisleri, gençlerin kapasitelerinin geliştirilmesi ve "yapabilir" kılınmaları, gençliğin her alanda karar alma mekanizmalarına katılımının sağlanması ve AB'ye giriş sürecinde gençliğin rolünün güçlendirilmesi yönündeki çalışmalarını sürdürmektedir. Yerel Gündem 21 Gençlik Meclisleri'nin temsilcileri ile diğer illerden gelen gençlik temsilcilerinin katılımıyla, Mayıs 2004'te "Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu" oluşturulmuştur.”
Ayrıca “yaşlılar, çocuklar ve engellilere daha fazla ve eşit fırsat yaratmayı hedefleyen politikalara ve uygulamalara özel bir önem ve öncelik verilmektedir.” Bu kapsamda, ilgili kentlerdeki katılımcı yapılar, YG-21 Çocuk Meclisi, Emekliler Meclisi, Engelliler Meclisi gibi platformlarla güçlendirilmiştir.”
“Yerel düzeydeki çalışmaların koordinasyonu ve kolaylaştırılması için Yerel Gündem 21 Genel Sekreterlikleri kurulmuştur.”
“YG-21 kentlerinde, tüm ortakların katılımıyla ve uzlaşma ile hazırlanmış, ilgili kentlerin 21. yüzyıldaki "çevre ve kalkınma gündemi"ni belirleyen, sürdürülebilirlik kalkınma hedef, politika ve stratejilerini içeren Yerel Gündem 21 Eylem Planlanının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.”

KATILIMCI DEMOKRASİ İÇİN KATILIMCI YAPILAR
“Yerel eylem planlamasının belkemiğini oluşturan katılımcı süreçler, her kentin kendine Özgü koşullarının, değerlerinin ve önceliklerinin sergilendiği yapılar ve yöntemlerle yürütülmektedir. Bununla birlikte, farklı kentlerdeki uygulamalarda birçok ortak yön olduğu görülmektedir. Genelde, başlıca katılımcı yapılar, kent Konseylerinden çalışma gruplarından, mahalleye yönelik çalışmalardan, kadın ve gençlik meclislerinden ve özel ilgi gruplarına yönelik çocuklar, yaslılar ve engelliler platformlarından oluşmaktadır.
Katılımcı yapılarda toplumsal hizmet üreticileri ile bu hizmetlerden yararlananların bir araya geliyor. Bir sorun ve onun çözümüyle ilgili karardan /uygulamadan kimler etkileniyorsa, onları da karar alma sürecine katılması, kent yöneticilerini yönlendirmeleri ve uygulamayı izlemeleri temel ilkedir. Bunun için de ilgili konuya /faaliyete duyarlı, onunla ilgili söyleyecek sözü, vereceği zaman ve enerjisi olan, tüm kentliler/ kent bileşenleri katılabiliyor. Bunlar en genel olarak toplumu oluşturan aktif yurttaşlar, sivil toplum kuruluşları, siyasetçiler, bürokratlar, uzmanlar olarak sıralanabilir Bunlardan dolayı da farklı kültür, kimlik, anlam, yarar, düşün dünyalarına sahip farklı toplumsal kesimler / kentlikler aynı ortamda bulunabilmektedir. Bu platformlarda sistematik ve organize bir şekilde ortak ihtiyaçlarının karşılanması ve kalitesinin yükseltilmesi, kent değerleri, gelişme   müzakere edilerek kent politikaları yönlendirile biliniyor.  Bu nitelikleri ile de yeni bir kamusal alanı oluşturuyor
“Program ortağı kentlerde oluşturulan YG-21 Kent Konseyleri (veya benzeri platformlar), merkezi yönetimi, yerel yönetimi ve sivil toplumu "ortaklık" anlayışıyla buluşturan yönetişim mekanizmalarıdır. Kentlerin büyüklüklerine bağlı olarak, kimi yerlerde yüzlerce kuruluşun temsil edildiği Konseyler, kendi tüzüklerini hazırlamakta ve bunlara göre faaliyet göstermektedir. Konseyler, kentin kalkınma önceliklerinin ve acil sorunlarının tanımlandığı, tartışıldığı ve çözüm arandığı demokratik platformlar olarak işlev görmektedir.”
“Kent konseylerinde” kentin tüm bileşenlerinin yeterli bir şekilde temsiline özen gösterilir. Bireysel olarak katılanlar ile değişik gruplar adına katılanlar arasındaki temsil dengesizliğini giderecek yöntemler geliştirilir. Örgütsüz kesimlerin ve çalışma gruplarının temsil edilmesi de sağlanır. Konseylerin aldığı kararlar Belediye Meclisi için istişari niteliktedir. Yerel Yönetim Çalışmalarını yönlendirici ve denetleyici işlevi vardır.
Yerel Gündem 21 Çalışma Grupları sağlık, eğitim, spor, turizm gibi konu/sorunlara yönelik çalışmak isteyen tüm kentliler ile ilgili kurumlar /kuruluşların gönüllük temelinde katılımı ile oluşturulur. “Çalışma Grupları'nın ve her gruba katılan üyelerin sayıları, kentlerin büyüklüklerine ve öncelikli konularına bağlı olarak, değişmektedir”
Özel ilgi Grupları Kadın, Gençlik, Özürlüler, Yaşlılar, Çocuklar gibi kentin örgütsüz ve mağdur kesimlerin kendi kapasitelerini geliştirmeleri ve kentin karar süreçlerine katılmaları için oluşturulur.
Katılım somuttur, sonuçları görülmedikçe soyut bir hedef olarak kalıyor ve gerçekleşmiyor, onun için ilgili tarafların katılımı ile ilgili somut adımlar atması gerekiyor. Katılım çağrısı yapmak, katılımın yararlarını anlatmak yetmiyor. Eğer anlatılanlara uygun süreç ve mekanizmalar yoksa katılma da, gönüllülük de olmuyor. Bundan dolayı çağrı ve anlatmalara paralel işleyecek aktif yurttaşların katılabileceği mekanizma ve süreçlerinin oluşturulması gerekiyor. Bu süreçler/mekanizmalar oluşturulurken katılması istenen dezavantajlı kesimler –kentliler durumları da dikkate alınmalı.
Eğer yurttaşların kamusal alan içerisinde yaptıkları sorgulamaların tartışmaların karar alma süreçlerini etkilediğini göremediklerinde bir süre sonra katılımdan vazgeçebiliyorlar. Bunun için Kamu (yerel) yönetim katılımcıların öneri ve değerlendirmelerini dikkate aldığını açık olarak göstermeleri gerekiyor.
Kamu (yerel) yönetim, katılımcı süreçlerin, kentin gelişmesine ve /veya kamu hizmetlerinin üretilmesine olumlu katkısını göremediklerinde, katılımcı mekanizmaları kendisine yük olarak görmeye başlayabiliyor. Bunun için katılımcıların bu süreçlerin üretken olmasına, kişisel –kesimsel taleplerin ortak ihtiyaçların önüne geçmesine izin vermemeli, kamusal alan içerisindeki sorgulamaların, tartışmaların toplumun ortak ihtiyaçlarının karşılanması, ortak sorunlarının çözümüne, kamusal yararın çoğaltılmasına yönelik olmalı ve kararların uygulanmasında herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.
Katılım süreci kimse diğerine kendi düşüncesini /eğilimini empoze etme değil, farklı görüş ve eğilimlerin karar alma süreçlerini etkilediği ortamlardır. Herkes kendi düşüncesi, önerisi ile katıldığı, farklı düşüncelere saygı gösterildiği ölçüde işleyebiliyor. Çok sayıdaki paydaşın yatay ilişkiler içinde karşılıklı etkileşimle toplumun gelişmesini yönlendirilmesi ortamı oluşturulmalıdır. Katılımcı mekanizmaların işleyiş kriterleri birlikte belirlenmelidir.
Katılımcı mekanizmalarda yer alan herkesin aynı ölçüde katkı yapmasını beklememek gerekir. Katılımcının kişisel kapasitesine, zaman ayılabilme durumuna, enerjisine, istekliliğine göre katılım düzeyi değişir. Önemli olan katılımcıların katkılarını “gönüllerince” değil, sürecin gerektirdiği zaman ve emeği kolektif biçimde karşılamaları ve   bu farklı katılım düzeylerini hedefe/çalışmaya odaklayarak, uyumunu sağlayabilmeleridir.

ÇANAKKALE YEREL GÜNDEM 21
Çanakkale Yerel Gündem 21 Programın öncü kentlerinden birisidir. Çanakkale Yerel Gündem 21 sürecinin tam bir değerlendirmesini yapabilmek için on yıl önceye kadar uzanmak gerekiyor. Çünkü önceki yılların birikimlerinin Çanakkale Yerel Gündem 21 sürecine önemli etkileri oldu. 1997 yılında Çanakkale’de Yerel Gündem 21’ süreci başlandığında, Şehir konseyi yeni dağılmış, Çeyap süreci başarı ile bitmişti. Şehir konseyi organize Sanayi Bölgesinin yeri konusunda katılımcıların bir mutabakat üretememeleri üzerine dağıldı. 1994’de Sivil İnisiyatif öncülüğünde başlatılan Çanakkale Evlerini Yaşatma Projesi, (ÇEYAP) çok ortaklı ve gönüllü emeğin ortak yarar için kullanıldığı bir süreç oldu.
Bu durum ilk etkisi Çanakkale Belediyesi ile Sivil İnisiyatif arasındaki sözlü mutabakat çerçevesinde, Çanakkale Yerel Gündem 21’in belediye dışından, sivil inisiyatif tarafından yürütülmesi oldu. Bu sürece Çanakkale Belediyesi stratejik ortak olarak ve sivil inisiyatifle eşit ilişkiler içerisinde katıldı. Yerel Gündem 21 çalışmalarına perspektif oluşturmak üzere Danışma Kurulu oluşturuldu. Danışma Kurulu zamanla yönetim kurulu işlevini üstlendi.
Bir diğer etkisi ise, Şehir konseyi benzeri katılımcı bir üst platformun oluşturulması sürece bırakılarak, kentli duyarlılığını arttırma ve ortaklık ilişkilerini yaygınlaştırma temelinde mutabakat kültürünü geliştirmeye ağırlık verilmesi oldu.
Çanakkale Yerel Gündem 21 çalışmaları 4 başlık altında tasnif edilebilir. (1) Genel katılımcı bir platformun oluşturulması çalışmaları, (2) Kapasite geliştirme faaliyetleri (3) Kentteki sivil duyarlılık ve ortaklık ilişkilerini geliştirme (4) Ulusal ve uluslararası oluşumlara /süreçlere katılma

Genel katılımcı bir platformu oluşturması çalışmaları
Genel katılımcı bir platformu oluşturması için kentin mevcut durum raporu taslağının hazırlanmaya çalışıldı. Bu amaçla her biri bir öncekinin yetersiz bulunması üzerine 3 kez mevcut durum raporu taslağı hazırlandı. Son rapor 18 Mart Üniversitesinin de katkıları ile Nisan 2004 ‘de bitirildi.
Katılımcı bir platformun oluşturulmasına yönelik olarak Danışma Formu oluşturuldu. Forum diğer kentlerde kent meclisi, konseyi gibi adlarda oluşturulan, Çanakkale’de kentliler Platformu adı verilen katılımcı mekanizmanın tüzük taslağını hazırladı
Kapasite Geliştirme
Çanakkale Yerel gündem 21 bu faaliyetlerini gösterirken sivil toplum, yerel yönetim gibi paydaşların kapasitesini geliştirici bir tarz benimsedi. Bu kapsamda "Türkiye -Yunanistan ve Kıbrıs ilişkileri" “AB ve Kopenhag Kriterleri” "Etkili Sunuş Teknikleri” “Küreselleşmenin çevreye etkisi” “Sözlü tarih” “Çevre Yönetimi ve Çevre Eylem Planları” gibi genel konferanslar, "Söz Depremzedelerin” etkinlikleri İlköğretim öğrencilerine Doğa – Çevre –Ekoloji konferansı, Milli eğitim Müdürlüğünün izni, valiliğin onayı ile okullarda, sürdürülebilir gelişmenin neden gerekli olduğu ve Yerel Gündem 21'i tanıtıcı toplantılar yapıldı.
Demokrasi Atölyesinden kentteki sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumlarının yaralanması sağlandı. Demokrasi Atölyesinin başat özelliği, Yerel Yönetimin mülkiyetinde bulunan bir mekânın sivil inisiyatifin çabası ile sivil toplum ve kamu kurumlarının toplumsal faaliyetler için kullanılmasıdır. Toplantı salonları, toplumsal yarar ilkesi gözetilerek tüm sivil toplum örgütlerinin kullanımına açık. STK’lar önceden bildirmek ve yasal prosedürlerini kendileri tamamlamak koşulu ile, uygun /boş olduğu ölçüde salonlardan yararlanabilirler. Kentte bulunan sivil toplum örgütleri toplantı ve etkinliklerinin önemli kısmını Demokrasi Atölyesinde yapıyor. Demokrasi Atölyesi aynı zamanda Yerel Gündem 21 evi olarak kullanılıyor.
Ulusal ve Uluslararası oluşumlara /süreçlere katılma
Orta ve Doğu Avrupa Bölgesel Çevre Merkezi – REC (Regional Environmental Center for Central and Eastern Europe) Türkiye temsilciliği Çanakkale'nin çevre sorunları konusunda bilgilendirildi.
Çevre Bakanlığı tarafından Çanakkale’de pilot proje olarak uygulanmakta olan Çanakkale Stratejik ÇED toplantılarına aktif olarak katılındı. 
RİO+10 Jehenesburg zirvesi ile ilgili olarak Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ulusal Çevre ve Kalkınma Raporu” sürecinde aktif olarak yer alındı. Komisyon toplantılarına Çanakkale Yerel Gündem 21 temsilcileri katılarak, görüş ve önerileri ile ulusal Raporun hazırlanmasına katkıda bulundular.
Tarihi kent komisyonunun tarihi kentler birliği buluşmalarına katılmasına destek verildi. Çanakkale tarihi kentler birliğinin diğer kentlerde yaygınlaşması, belde halkının tarihi değerlerinin geliştirilmesi acısından örnek oldu.
Yerel Gündem 21 ulusal kadın ve gençlik süreçlerine aktif olarak katılındı. Yerel Gündem 21 Ulusal Kadın toplantılarında Çanakkale Buluşması bir dönüm noktası oldu. Ulusal Gençlik parlamentosunun hazırlık ve kuruluş süreçlerinde gençlik çalışma grubu aktif olarak yer aldı. Gençlik grubumuz bu toplantılarda, gençlik parlamentosundaki ilişkilerin daha demokratik hale getirilmesi ve gençlik meclislerinin gençlerin bireysel katılımlarına açılması konusunda ciddi uğraş verdi. Bu uğraşları sonunda ciddi bir sorumluluk üstlendi. Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu kolaylaştırıcılar kurulunda, Batı Marmara (Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli illeri) bu illerden katılan delegelerin önerisi ile kolaylaştırıcılığını üstlendi.
Kentli duyarlılığını arttırma ve ortaklık ilişkilerini yaygınlaştırma faaliyetleri
Çanakkale Yerel Gündem 21, faaliyetlerinde aktif yurttaş anlayışını arttırma ve ortaklık ilişkilerini yaygınlaştırmayı temel aldı. Bu amaçla faaliyetler / projeler bazında çalışma grupları ya oluşturuldu ya da var olanlar teşvik edilip, destekledi. Bunu yaparken de etkinliklerinin Yerel gündem 21 anlayışına uygun faaliyet göstermesine dikkat edilirken, ortaklık ilişkilerin Yerel gündem 21 şemsiye altında olması bir zorunluluk olarak görülmedi. Tersine koşullara ve faaliyetlere göre Yerel Gündem 21 ofisi ve Danışma Kurulu ile ilişki içerisinde, ama özerk bir yapılanma ile, kimi zaman belediye çatısı altında, kimi zaman ise doğrudan Yerel Gündem 21 şemsiyesi altında faaliyet gösterildi.
2003 yılından itibaren gençler kadınlar, engelliler ve aileleri gibi daha önce yeterince ulaşılamayan kesimlerle ilişkilenme öncelik olarak belirlendi. Çalışmalarda, konu ile doğrudan ilgilenenlerin yanı sıra sorununu doğrudan yaşayanları da süreçlerin özneleri haline getirme hedeflendi. Bu arada Danışma Kurulu genişletilerek, Danışma Forumu oluşturuldu, sürecin Koordinasyon ise Belediye Başkanı ve kent Koordinatörü tarafından seçilen Koordinasyon Kuruluna bırakıldı.

KENTE İLİŞKİN SİVİL DUYARLILIK VE ORTAKLIK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE
Aşağıda Yerel Yönetim, Kamu Kurumları, STK, 18 Mart Üniversitesi Ortaklıkları ve Aktif yurttaşların duyarlılığı ile yapılanlardan bir demet bulacaksınız. Bu kesimlerin, emek, zaman ve enerjilerini birleştirmeleri olmasa idi  bu faaliyetlerin gerçekleşmesi imkansızdı.
Yerel Gündem 21 Genel Sekreterliği olarak, ilgilileri bir araya getirme, bir araya gelen ilgililerin sürdürülebilirlik ve hakçalık ilkeleri doğrultusunda mutabakatlar üzerinden sorunlara çözüm aramalarını kolaylaştırma, sonra da üzerinde mutabık kalınan çözümleri yapılabilir kılma, sürecin haberleşme ve koordinasyonu yapma yanında destekleme ve kapasitesini geliştirme faaliyetleri yaptık.


Ortaklık Başlıkları
Yerel Tarih Çalışmaları: Tarihi zenginliklerin korunması, tarihi değerlerin paylaşılması ile geleceği, oluşturma çabaları düşüncesinden hareket edilerek, Cumhuriyet alanının değiştirilmemesi, yerel tarih araştırmaları, kentin tarihi dokusunu koruma, Arkeoloji günleri gibi çalışmaları yapıldı.
Afet ile İlgili Çalışmalar: Mağdurlara yardım edilmesi, yeni mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve afetlere karşı toplumsal duyarlılığın artırılması amacı ile Marmara depremzedelerine yardım, kentte Afetlere hazırlanma çalışmaları yapıldı.
Çevre ile İlgili Çalışmalar: Çevre, diğer canlılarla birlikte bizleri de içerisinde barındıran organik yaşam ortamını oluşturduğundan hareketle çevre duyarlılığını geliştirme, bilinçli ısınma, bisiklet yolları projesi gibi çalışmalar yapıldı.
Kente ve Kentliye Yönelik Çalışmalar: Yaşanılan kentte yaşam kalitesinin her düzeyde yükseltilmesi amacı ile İskele ve Kordon Boyunun yeniden düzenlenmesi, Demokrasi atölyesi, Yaz okulları, Gelibolu / Gallıpolı barış şenlikleri girişimi, Kent tiyatrosu oluşturma çalışmaları gibi çalışmalar yapıldı
Özel İlgi Gruplarına Yönelik Çalışmalar: Kadın, gençlik, engelli gibi eşitsizliği azaltabilmek, özgürlüğü geliştirebilmek için mağdurlarla, onların eşit ve aktif özneler, haline gelebilecekleri, özel toplumsal ilişkiler oluşturma çabaları içinde olundu. Bu çerçevede Gençlik çalışma Grubu, Kadın çalışma Grubu, Engelliler Çalışma Grubu, Yeni Hayat Kâğıt Atölyesi oluşturuldu. Kadının İnsan Hakları Projesi Çanakkale Uygulaması, Yaşlıdan yaşlıya destek projesi, Ev kadınlarını destekleme ve geliştirme projesi, Aile içi etkileşimi güçlendirme projelerine destek verildi. Sokakta Çalışan çocukların Eğitime Yönlendirilmesi projesi Çanakkale uygulamasına katılındı.
Bu çalışmalarda çok ortaklılık ve gönüllülük ilke-esası sürekli göz önünde tutulmalıydı, öyle de oldu. Tüm süreçlerde, başta belediye olmak üzere, üniversite, çeşitli il müdürlükleri, STK’lar ile gönüllüler paydaşlık anlayışını hayata geçirdiler. Paydaşlar, ortak sorunların çözümüne dönük projelerde, birlikte, ortaklaşa hareket etme eğilimlerini geliştirip, güçlendirdiler. Hareket tarzları ise kendileri dışında konu /sorun ile ilgili kesimleri, bireyleri ilgili sürece katabilecek şekilde oldu.

ARA DEĞERLENDİRME
Çanakkale Yerel Gündem 21’in kentli duyarlılığını geliştirme ve ortaklık ilişkilerini yayma çabaları kalıplaşmış anlayışların sorgulanmasına yol açmış olup, bu durumun dünya ve Türkiye’deki değişimin de etkisi ile birleşmesi sonucu kentte kentli duyarlılığı ve ortaklık ilişkileri yaygınlaşmıştır.
Kentte giderek artan ölçüde (özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile STK’lar arasında) ortaklık ilişkilerinin yaygınlaştığı söylenebilir. Bugün STK’lar kendi aralarında ve kamu kurum ve kuruluşları ile ortaklık ilişkilerine girebilmektedirler. Belediyenin yanı sıra vilayet, üniversite hatta zaman zaman Boğaz ve Garnizon Komutanlığı bile STK’larla ortaklık ilişkileri kurup, sivil duyarlılıklara katılabiliyor. Örneğin, Çanakkale Belediyesi Yerel Gündem 21 Genel Sekreterliği ile bağlantısız olarak birçok faaliyetinde ortaklıklar kuruyor. Marmara denizi ve boğazlar toplantılarının yalnızca Çanakkale’de yapılan toplantısına sivil toplum örgütleri çağrıldı. Afete hazırlanma projesi tam bir ortaklık ile yürütüldü. Günümüzde kentte hoşgörü ve mutabakat arama kültüründe ciddi mesafeler kat edilmekle birlikte, yeterli düzeye henüz gelinemedi tespiti yanlış olmaz. Özellikle aktif yurttaş anlayışının yaygınlaşmasında, kentli duyarlılığının gelişmesinde yetersiz kalındı.
Yapılan çalışmalar içerisinde, belirli konuların /sorunların etrafındaki çalışmalar öne çıkmış olup,. Kentin geneline yönelik faaliyetler azınlıkta kalmıştır. Azınlıkta kalan bu çabalar, kentin bütününü ilgilendiren birçok konuyu etkilemeyi engellemiştir. Örneğin Çevre Bakanlığı tarafından Pilot proje olarak uygulanan, Çanakkale iline yönelik Stratejik ÇED’in hazırlanması sürecinde yer alındı. Egev tarafından yürütülen Çanakkale’nin vizyonunu belirleme ve gelişme planını hazırlama sürecine katılındı. Cumhuriyet’in 80. yılı nedeni ile merkezi düzeyde yürütülen Türkiye’nin stratejik hedeflerini belirleme toplantılarından 5. sunulan İl raporunun müzakere edilmesine öncülük edildi.
Öngörülen hedefe uygun adımlar atılırken doğal olarak her ortaklıkta karşılaşılabilecek olan sorunlarla yüz yüze gelindi.
Sorunların birincisi kamu kurumlarının aynı sorunla ilgili olsalar da birbirleri ile çalışmaya yatkın olmaması, birlikte bir sinerji oluşturmak yerine aynı konuda ayrı ayrı efor sarf etmeyi tercih etmeye yatkın olmalarıdır. Bu durumda da soruna /konuya bütünden değil, yalnızca kendilerini ilgilendiren bölümünden-görünümünden bakmaları önemli etken olmaktadır. Bu etken sivil toplum kuruluşlarının da yaklaşımlarında etkili olmaktadır.
İkinci olarak ortaklık kurma ile iş birliği yapma, destek olma birbirine karıştırıla biliniyor.  Her biri ayrı bir ilişkiyi anlatan bu kavramlar, fiilen birbirinin yerine geçerek, ortaklık adı altında, iş birliği ilişkisi, iş birliği adı altında destek ilişkisi kurulabiliyor. Bu ise katılımcılığın yayılması ve gelişmesini sınırlayabiliyor.
Üçüncü olarak, süreçlerin /çalışmaların olması gerekenden daha az değerlendirilmesi; süreçlere perspektif oluşturma çabasının yetersiz kalmasıdır.
Bir diğer sorun katılımcı mekanizmanın içine yönelik faaliyetler ile dışına yönelik faaliyetler arasında uyumun olmaması. Bu uyumsuzluk katılımcıların çoğu zaman kendilerini bir misyoner olarak görerek, kendi gelişmelerini ve kendilerini ifade etmelerini ikinci plana itmeleri ya da tersine kendi iç gelişimlerine –süreçlerine çok fazla önem vermeleri şeklinde davranışlardan kaynaklanıyor.
Son belirli bir katılımdan sonra yeni katılımların olması kolay olmamaktadır. Sosyal etkinliklerin dışında süreçlere ilgi gösterenler sınırlı kalıyor, bunlara bağlı olarak da karar mekanizmalarına katılımda sorunlar yaşanıyor.
Tabii ki bu arada planlandığı halde gerçekleştirilemeyen öngörülerimiz de oldu.  Örneğin “Yeni Hayat Kâğıt Atölyesi” kadınları eğitime ve üretime başlamış olması gerekiyordu. Ama hale kuruluş sürecini aşamamış bulunuyoruz. Şimdilik pilot üretim yapılabiliyor. Yine afetlere hazırlık çalışmalarında, düşünülen sürecin tümü gerçekleştirilebilmiş değildir. Yerel demokrasi, yerel yönetimler konferansı da planladığımız süre içeresinde henüz hayata geçebilmiş değildir.
Önümüzdeki, dönemde iki süreç öne çıkmak durumunda. Birisi kent ölçeğinde katılımcı bir platformun oluşturulması. Diğeri de Yerel Gündem 21 anlayışının tüm Çanakkalelilere yaygınlaşması. Ancak bu şekilde katılımcı demokrasi anlayışının kent yönetim süreçlerine içselleşmesi ve toplumun kendini ifade etme yeteneğinin ve duyarlılığının gelişmesi gerçekleştirilebilir.
Bunun için de önümüzdeki dönem kentli duyarlılığı ve ortaklık ilişkilerinin hem birbirinden beslenen hem de birbirini destekleyen bir ilişki ağı haline getirilmesi ve parçacı yaklaşımlardan bütüncül yaklaşıma geçilmesi süreci olmasını düşünüyoruz.

Sonuç Yerine
“Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de kök salmaya başlayan "yönetişim" yaklaşımı, yerel düzeydeki ilişkilerin niteliğini değiştirmekte ve ("birlikte yönetim" anlayışının yerleşmesini gerektirmektedir. Bu süreç, yerel yönetimler ile sivil toplum kuruluşları ve diğer yerel ortaklar arasında yatay ve demokratik bir biçimde örgütlenmiş, yeni bir ilişkiler sistemi kurulmasını zorunlu kılmaktadır.”
Böyle bir süreci başarı ile gerçekleştirmek, kapasitelerimizi (kent yönetimleri, sivil toplumun ve sivil toplum örgütleri olarak) birlikte artırmamız, anlayışı içselleştirmemiz ile mümkündür. Katılımcı Demokrasi, Kent yöneticilerinin “Birlikte yönetelim” anlayışını kent yönetiminin ayrılmaz bir parçası durumuna getirmeleri, kentliler de bu sürece aktif olarak katıldıkları, her ikisinin de birlikte yönetme anlayışını içselleştirdikleri i ölçüde gerçekleşecektir.
Başlangıcı olan ama bitimi olmayan bir değişim sürecine birlikte yönetme sürecine katılarak kentte kentli duyarlılığı anlayışını, ortaklık ilişkilerini mutabakat, hoşgörü kültürü geliştirebildiğimiz ölçüde, geleceğimize daha umutlu bakabilir, çocuklarımıza ve torunlarımıza daha az sorunlu bir dünya bırakabiliriz.


[i] Bu metin Tarih Vakfı Koordinatörlüğünde 15 – 16 Haziran 200 tarihinde düzenlenen 16. STK Sempozyumunda sunulan “Yerel Gündem 21 ve Çanakkale” başlıklı bildiridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.