Son yıllarda kent
yöneticileri, uzmanlar, hemşehrileri /kent bileşenleri ile bir araya geliyorlar.
Bu birliktelikler, kent konseyleri/meclisi/kurultayı-çalışma grupları /üretim
platformları gibi adlar altında farklı düzeyler birbirini geliştiren ve
tamamlayan katılımcı mekanizmalarda/ platformlarda cisimleşiyor.
Bu olgu temsili yönetim anlayışından
katılımcı demokrasi anlayışına geçiş potansiyeli taşıyor. Bu potansiyel keyfi olarak ortaya çıkmadığı
gibi kendiliğinden de olmadı. Değişen koşullara uygun olarak uluslararası,
ulusal ve yerel düzeyde yavaş yavaş iradi toplumsal bir süreç olarak başladı
sürecin taşıdığı potansiyel
gerçekleştiği öçlüde insanlığın
demokrasi serüveninin yeni bir kavşağını, dönüm noktasını teşkil edebilir.
Katılımcı demokrasi bir empoze veya tahakküm kurma
olmayıp, farklı görüş ve eğilimlerin kendini serbestçe ifade ederek karar alma sürecine katılması olduğu ölçüde iki
olanak sağlıyor. Birisi farklılıklar içerisinde bütünselliği sağlamayı olanaklı
hale getirmesi. Diğeri sürdürülebilir kentsel gelişmenin kentte yaşayanların
kente sahip çıkmaları ve yerel düzeyde karar alma süreç ve mekanizmalarına
katılmaları yoluyla gerçekleşmesi.
Bu katılımcı demokrasi hemşehrilerin taleplerini
informal kanallar (tanıdıkları politikacı, belediyeciler vb) ile kent
yöneticilerine taşımaya çalışmalarından kökten farklılaşıyor. Herkes kendi
gelecek tasavvurunu birbiri ve kent yöneticileri ile müzakere edebiliyor.
Müzakere süreci aynı zamanda bireysel düşünmeden birlikte düşünmeye, kişisel
taleplerden toplumsal ortak çözümlerin /değerlerin oluşturulmasına, sorunların
giderilmesini beklemekten, çözümüne katılmaya, günlük, palyatif çözümlerden
kalıcı ve kent gelişmesine yön verme niteliği de olan geleceği oluşturma süreci
haline gelebiliyor. Bu arada katılımcılar, birbirlerini anlama, kendini
geliştirme, zenginleştirme kendi özgünlüklerini yeniden üretme imkânı da elde
ediyor.
Bu süreç bireylere bir
yandan çok daha geniş özgürlükler sağlarken, öte yandan çok daha geniş
sorumluluklar yüklemektedir. Bireylerden olarak pasif bir biçimde kendisine
yukarıdan verilen görevleri yerine getirmeleri değil, yaratıcılık, aktif bir
yurttaşlık ve sorumluluk beklenmektedir.
Bu sürece 1997 yılından beri uygulanmakta olan
Yerel Gündem 21 Programı önemli katkılar yapmıştır. “Yerel Gündem 21 Programı,
kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum üçgeninde yerel karar alma
süreçlerini geliştirerek ve zenginleştirerek, Türkiye'de yeni bir "yerel
yönetişim" modelinin gelişmesini sağlamıştır”.
“YG-21, yerel yönetimlerin yasalar kapsamında
üslendiği görevlerden farklı olarak, "zorunlu'' bir uygulama şeklinde
değil, bu sürecin öneminin ve kente kazandırdıklarının bilincin de olan yerel
yönetimlerin "gönüllü" olarak öncülük etmesi beklenen bir süreçtir.”
YEREL GÜNDEM 21
PROGRAMI
“Yerel Gündem
21, ortak bir gelecek vizyonuna yönelik yerel eylem planlaması sürecidir. Çevre
ve yaşam kalitesinin geliştirilmesini hedefler. Katılım, saydamlık, hesap
sorma/verme, yerindenlik, çalışma uyumu, etkinlik gibi kavramlara dayalı
“yönetişim” ilkesini esas alır. 21. yüzyılın katılımcı-demokratik yerel yönetim
anlayışını ifade eder.”
“Tüm dünyada olduğu gibi,
Türkiye'de de yerel yönetimlerin (özellikle, belediyelerin) Yerel Gündem 21 süreçlerinde
vazgeçilmez bir rolü vardır. ilgili belediyenin öncülük etmemesi durumunda,
YG-21 süreçlerinin başlaması kolay olmamaktadır. Belediyenin uzak durduğu ve
bir ortak olarak katılmadığı YG-21 süreci, belediyeyi dışarıda bırakarak veya
belediyeye "rağmen" yürütülmeye kalkışıldığında, eksik veya cılız
kalmanın ötesinde (ve taşıdığı ada bakılmaksızın), YG-21 olma özelliğini
yitirmektedir. Dolayısıyla, tüm dünyada YG-21 uygulamalarının
"önkoşulu", yerel yönetimlerin bu sürece sıcak bakmaları ve sahip çıkmalarıdır.”
“Yerel Gündem 21 Programı, Mart
2004 itibariyle, aralarında Büyükşehir Belediyeleri'nin ve İl Özel
İdareleri'nin de bulunduğu, farklı coğrafi bölgelere dağılmış 50'nin üzerinde
yerel yönetimin ortaklığıyla, sürmektedir. YG-21 Programı, farklıdır düzenleme
gerektiren köy yönetimleri dışında, tüm yerel yönetimlerin katılımına açıktır.
“
“Program ortağı kentleri, herhangi
bir gruplandırma girişiminin, YG-21 ortaklarına haksızlık edilmeden
yapılmasının mümkün olamamakla birlikte en kalın çizgilerle ve yalnızca genel
bir fikir vermek amacıyla, "koordinasyon işlevî" açısından
yapıldığında Belediye'nin ön plana çıktığı" modeller ile "Kent
Konseyi'nin ön plana çıktığı" modelleri öne çıktığı söylenebilir.
Birisinde Yerel Gündem 21 süreci doğrudan Kent Konseyi'nin bünyesin de yer yer
alırken, diğerinde Belediyenin ağırlıklı ve destekleyici bir rol oynadığı
birimler tarafından koordine edilmektedir. Ayrıca her iki gruba da girebilen
veya ikisine de tam oturmayan uygulamalara da rastlanmaktadır.”
“Yerel Gündem 21
kapsamında, kadının kentsel yaşama etkin katılımının arttırılmasını ve yerel
planlama ve karar alma süreçlerinde cinsiyet konusu üzerinde durulmasını
sağlamayı amaçlanıyor. Yerel Gündem 21 Kadın Meclisleri, kadınlara yönelik
platformlar ve çok-amaçlı kadın merkezleri, karar alma süreçlerine kadınların
etkin katılımının teşvik edilmesi ve kadın bakış açısının tüm politikalara ve
stratejilere yansıtılması gibi öncelikli konulardaki bilinç düzeyinin artmasına
yardımcı olmaktadır.”
“Gençleri
"yalnızca geleceğin yöneticileri değil, aynı zamanda bugünün
ortakları" olarak görerek, gençliğin karar alma, uygulama ve izleme
süreçlerine etkin katılımına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Yerel Gündem 21
Gençlik Meclisleri, gençlerin kapasitelerinin geliştirilmesi ve
"yapabilir" kılınmaları, gençliğin her alanda karar alma
mekanizmalarına katılımının sağlanması ve AB'ye giriş sürecinde gençliğin
rolünün güçlendirilmesi yönündeki çalışmalarını sürdürmektedir. Yerel Gündem 21
Gençlik Meclisleri'nin temsilcileri ile diğer illerden gelen gençlik
temsilcilerinin katılımıyla, Mayıs 2004'te "Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik
Parlamentosu" oluşturulmuştur.”
Ayrıca “yaşlılar, çocuklar ve
engellilere daha fazla ve eşit fırsat yaratmayı hedefleyen politikalara ve
uygulamalara özel bir önem ve öncelik verilmektedir.” Bu kapsamda, ilgili
kentlerdeki katılımcı yapılar, YG-21 Çocuk Meclisi, Emekliler Meclisi,
Engelliler Meclisi gibi platformlarla güçlendirilmiştir.”
“Yerel düzeydeki çalışmaların
koordinasyonu ve kolaylaştırılması için Yerel Gündem 21 Genel Sekreterlikleri
kurulmuştur.”
“YG-21 kentlerinde, tüm ortakların
katılımıyla ve uzlaşma ile hazırlanmış, ilgili kentlerin 21. yüzyıldaki
"çevre ve kalkınma gündemi"ni belirleyen, sürdürülebilirlik kalkınma
hedef, politika ve stratejilerini içeren Yerel Gündem 21 Eylem Planlanının
hazırlanması ve yaşama geçirilmesi konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.”
KATILIMCI
DEMOKRASİ İÇİN KATILIMCI YAPILAR
“Yerel eylem planlamasının
belkemiğini oluşturan katılımcı süreçler, her kentin kendine Özgü koşullarının,
değerlerinin ve önceliklerinin sergilendiği yapılar ve yöntemlerle
yürütülmektedir. Bununla birlikte, farklı kentlerdeki uygulamalarda birçok
ortak yön olduğu görülmektedir. Genelde, başlıca katılımcı yapılar, kent
Konseylerinden çalışma gruplarından, mahalleye yönelik çalışmalardan, kadın ve
gençlik meclislerinden ve özel ilgi gruplarına yönelik çocuklar, yaslılar ve
engelliler platformlarından oluşmaktadır.
Katılımcı
yapılarda toplumsal hizmet üreticileri ile bu hizmetlerden yararlananların bir
araya geliyor. Bir sorun ve onun çözümüyle ilgili karardan /uygulamadan kimler
etkileniyorsa, onları da karar alma sürecine katılması, kent yöneticilerini
yönlendirmeleri ve uygulamayı izlemeleri temel ilkedir. Bunun için de ilgili
konuya /faaliyete duyarlı, onunla ilgili söyleyecek sözü, vereceği zaman ve
enerjisi olan, tüm kentliler/ kent bileşenleri katılabiliyor. Bunlar en genel
olarak toplumu oluşturan aktif yurttaşlar, sivil toplum kuruluşları,
siyasetçiler, bürokratlar, uzmanlar olarak sıralanabilir Bunlardan dolayı da farklı kültür, kimlik, anlam, yarar, düşün
dünyalarına sahip farklı toplumsal kesimler / kentlikler aynı ortamda
bulunabilmektedir. Bu platformlarda sistematik ve organize bir şekilde ortak
ihtiyaçlarının karşılanması ve kalitesinin yükseltilmesi, kent değerleri,
gelişme müzakere edilerek kent
politikaları yönlendirile biliniyor. Bu
nitelikleri ile de yeni bir kamusal alanı oluşturuyor
“Program ortağı kentlerde oluşturulan YG-21 Kent
Konseyleri (veya benzeri platformlar), merkezi yönetimi, yerel yönetimi ve
sivil toplumu "ortaklık" anlayışıyla buluşturan yönetişim
mekanizmalarıdır. Kentlerin büyüklüklerine bağlı olarak, kimi yerlerde yüzlerce
kuruluşun temsil edildiği Konseyler, kendi tüzüklerini hazırlamakta ve bunlara göre
faaliyet göstermektedir. Konseyler, kentin kalkınma önceliklerinin ve acil
sorunlarının tanımlandığı, tartışıldığı ve çözüm arandığı demokratik
platformlar olarak işlev görmektedir.”
“Kent
konseylerinde” kentin tüm bileşenlerinin yeterli bir şekilde temsiline özen
gösterilir. Bireysel olarak katılanlar ile değişik gruplar adına katılanlar
arasındaki temsil dengesizliğini giderecek yöntemler geliştirilir. Örgütsüz
kesimlerin ve çalışma gruplarının temsil edilmesi de sağlanır. Konseylerin aldığı
kararlar Belediye Meclisi için istişari niteliktedir. Yerel Yönetim
Çalışmalarını yönlendirici ve denetleyici işlevi vardır.
Yerel Gündem 21
Çalışma Grupları sağlık, eğitim, spor, turizm gibi konu/sorunlara yönelik
çalışmak isteyen tüm kentliler ile ilgili kurumlar /kuruluşların gönüllük
temelinde katılımı ile oluşturulur. “Çalışma Grupları'nın ve her gruba katılan
üyelerin sayıları, kentlerin büyüklüklerine ve öncelikli konularına bağlı
olarak, değişmektedir”
Özel ilgi
Grupları Kadın, Gençlik, Özürlüler, Yaşlılar, Çocuklar gibi kentin örgütsüz ve
mağdur kesimlerin kendi kapasitelerini geliştirmeleri ve kentin karar
süreçlerine katılmaları için oluşturulur.
Katılım
somuttur, sonuçları görülmedikçe soyut bir hedef olarak kalıyor ve
gerçekleşmiyor, onun için ilgili tarafların katılımı ile ilgili somut adımlar
atması gerekiyor. Katılım çağrısı yapmak, katılımın yararlarını anlatmak
yetmiyor. Eğer anlatılanlara uygun süreç ve mekanizmalar yoksa katılma da,
gönüllülük de olmuyor. Bundan dolayı çağrı ve anlatmalara paralel işleyecek
aktif yurttaşların katılabileceği mekanizma ve süreçlerinin oluşturulması
gerekiyor. Bu süreçler/mekanizmalar oluşturulurken katılması istenen
dezavantajlı kesimler –kentliler durumları da dikkate alınmalı.
Eğer
yurttaşların kamusal alan içerisinde yaptıkları sorgulamaların tartışmaların
karar alma süreçlerini etkilediğini göremediklerinde bir süre sonra katılımdan
vazgeçebiliyorlar. Bunun için Kamu (yerel) yönetim katılımcıların öneri ve
değerlendirmelerini dikkate aldığını açık olarak göstermeleri gerekiyor.
Kamu (yerel)
yönetim, katılımcı süreçlerin, kentin gelişmesine ve /veya kamu hizmetlerinin üretilmesine
olumlu katkısını göremediklerinde, katılımcı mekanizmaları kendisine yük olarak
görmeye başlayabiliyor. Bunun için katılımcıların bu süreçlerin üretken
olmasına, kişisel –kesimsel taleplerin ortak ihtiyaçların önüne geçmesine izin
vermemeli, kamusal alan içerisindeki sorgulamaların, tartışmaların toplumun
ortak ihtiyaçlarının karşılanması, ortak sorunlarının çözümüne, kamusal yararın
çoğaltılmasına yönelik olmalı ve kararların uygulanmasında herkes üzerine düşen
sorumlulukları yerine getirmelidir.
Katılım süreci
kimse diğerine kendi düşüncesini /eğilimini empoze etme değil, farklı görüş ve
eğilimlerin karar alma süreçlerini etkilediği ortamlardır. Herkes kendi
düşüncesi, önerisi ile katıldığı, farklı düşüncelere saygı gösterildiği ölçüde
işleyebiliyor. Çok sayıdaki paydaşın yatay ilişkiler içinde karşılıklı
etkileşimle toplumun gelişmesini yönlendirilmesi ortamı oluşturulmalıdır.
Katılımcı mekanizmaların işleyiş kriterleri birlikte belirlenmelidir.
Katılımcı
mekanizmalarda yer alan herkesin aynı ölçüde katkı yapmasını beklememek
gerekir. Katılımcının kişisel kapasitesine, zaman ayılabilme durumuna,
enerjisine, istekliliğine göre katılım düzeyi değişir. Önemli olan
katılımcıların katkılarını “gönüllerince” değil, sürecin gerektirdiği zaman ve
emeği kolektif biçimde karşılamaları ve
bu farklı katılım düzeylerini hedefe/çalışmaya odaklayarak, uyumunu
sağlayabilmeleridir.
ÇANAKKALE YEREL
GÜNDEM 21
Çanakkale Yerel Gündem
21 Programın öncü kentlerinden birisidir. Çanakkale Yerel Gündem 21 sürecinin
tam bir değerlendirmesini yapabilmek için on yıl önceye kadar uzanmak
gerekiyor. Çünkü önceki yılların birikimlerinin Çanakkale Yerel Gündem 21 sürecine
önemli etkileri oldu. 1997 yılında Çanakkale’de Yerel Gündem 21’ süreci
başlandığında, Şehir konseyi yeni dağılmış, Çeyap süreci başarı ile bitmişti.
Şehir konseyi organize Sanayi Bölgesinin yeri konusunda katılımcıların bir
mutabakat üretememeleri üzerine dağıldı. 1994’de Sivil İnisiyatif öncülüğünde
başlatılan Çanakkale Evlerini Yaşatma Projesi, (ÇEYAP) çok ortaklı ve gönüllü
emeğin ortak yarar için kullanıldığı bir süreç oldu.
Bu durum ilk etkisi
Çanakkale Belediyesi ile Sivil İnisiyatif arasındaki sözlü mutabakat
çerçevesinde, Çanakkale Yerel Gündem 21’in belediye dışından, sivil inisiyatif
tarafından yürütülmesi oldu. Bu sürece Çanakkale Belediyesi stratejik ortak
olarak ve sivil inisiyatifle eşit ilişkiler içerisinde katıldı. Yerel Gündem 21
çalışmalarına perspektif oluşturmak üzere Danışma Kurulu oluşturuldu. Danışma
Kurulu zamanla yönetim kurulu işlevini üstlendi.
Bir diğer etkisi ise,
Şehir konseyi benzeri katılımcı bir üst platformun oluşturulması sürece
bırakılarak, kentli duyarlılığını arttırma ve ortaklık ilişkilerini
yaygınlaştırma temelinde mutabakat kültürünü geliştirmeye ağırlık verilmesi
oldu.
Çanakkale Yerel Gündem
21 çalışmaları 4 başlık altında tasnif edilebilir. (1) Genel katılımcı bir
platformun oluşturulması çalışmaları, (2) Kapasite geliştirme faaliyetleri (3)
Kentteki sivil duyarlılık ve ortaklık ilişkilerini geliştirme (4) Ulusal ve
uluslararası oluşumlara /süreçlere katılma
Genel katılımcı
bir platformu oluşturması çalışmaları
Genel katılımcı
bir platformu oluşturması için kentin mevcut durum raporu taslağının
hazırlanmaya çalışıldı. Bu amaçla her biri bir öncekinin yetersiz bulunması
üzerine 3 kez mevcut durum raporu taslağı hazırlandı. Son rapor 18 Mart
Üniversitesinin de katkıları ile Nisan 2004 ‘de bitirildi.
Katılımcı bir
platformun oluşturulmasına yönelik olarak Danışma Formu oluşturuldu. Forum
diğer kentlerde kent meclisi, konseyi gibi adlarda oluşturulan, Çanakkale’de
kentliler Platformu adı verilen katılımcı mekanizmanın tüzük taslağını hazırladı
Kapasite
Geliştirme
Çanakkale Yerel
gündem 21 bu faaliyetlerini gösterirken sivil toplum, yerel yönetim gibi
paydaşların kapasitesini geliştirici bir tarz benimsedi. Bu kapsamda
"Türkiye -Yunanistan ve Kıbrıs ilişkileri" “AB ve Kopenhag
Kriterleri” "Etkili Sunuş Teknikleri” “Küreselleşmenin çevreye etkisi”
“Sözlü tarih” “Çevre Yönetimi ve Çevre Eylem Planları” gibi genel konferanslar,
"Söz Depremzedelerin” etkinlikleri İlköğretim öğrencilerine Doğa – Çevre –Ekoloji
konferansı, Milli eğitim Müdürlüğünün izni, valiliğin onayı ile okullarda,
sürdürülebilir gelişmenin neden gerekli olduğu ve Yerel Gündem 21'i tanıtıcı
toplantılar yapıldı.
Demokrasi
Atölyesinden kentteki sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumlarının
yaralanması sağlandı. Demokrasi Atölyesinin başat özelliği, Yerel Yönetimin
mülkiyetinde bulunan bir mekânın sivil inisiyatifin çabası ile sivil toplum ve
kamu kurumlarının toplumsal faaliyetler için kullanılmasıdır. Toplantı
salonları, toplumsal yarar ilkesi gözetilerek tüm sivil toplum örgütlerinin kullanımına
açık. STK’lar önceden bildirmek ve yasal prosedürlerini kendileri tamamlamak
koşulu ile, uygun /boş olduğu ölçüde salonlardan yararlanabilirler. Kentte
bulunan sivil toplum örgütleri toplantı ve etkinliklerinin önemli kısmını
Demokrasi Atölyesinde yapıyor. Demokrasi Atölyesi aynı zamanda Yerel Gündem 21
evi olarak kullanılıyor.
Ulusal ve Uluslararası
oluşumlara /süreçlere katılma
Orta ve Doğu Avrupa Bölgesel Çevre Merkezi – REC
(Regional Environmental Center for Central and Eastern Europe) Türkiye
temsilciliği Çanakkale'nin çevre sorunları konusunda bilgilendirildi.
Çevre Bakanlığı
tarafından Çanakkale’de pilot proje olarak uygulanmakta olan Çanakkale
Stratejik ÇED toplantılarına aktif olarak katılındı.
RİO+10
Jehenesburg zirvesi ile ilgili olarak Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanan
“Ulusal Çevre ve Kalkınma Raporu” sürecinde aktif olarak yer alındı. Komisyon
toplantılarına Çanakkale Yerel Gündem 21 temsilcileri katılarak, görüş ve
önerileri ile ulusal Raporun hazırlanmasına katkıda bulundular.
Tarihi kent
komisyonunun tarihi kentler birliği buluşmalarına katılmasına destek verildi.
Çanakkale tarihi kentler birliğinin diğer kentlerde yaygınlaşması, belde
halkının tarihi değerlerinin geliştirilmesi acısından örnek oldu.
Kentli
duyarlılığını arttırma ve ortaklık ilişkilerini yaygınlaştırma faaliyetleri
KENTE İLİŞKİN
SİVİL DUYARLILIK VE ORTAKLIK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE
Aşağıda Yerel Yönetim, Kamu Kurumları, STK, 18 Mart
Üniversitesi Ortaklıkları ve Aktif yurttaşların duyarlılığı ile yapılanlardan
bir demet bulacaksınız. Bu kesimlerin, emek, zaman ve enerjilerini
birleştirmeleri olmasa idi bu
faaliyetlerin gerçekleşmesi imkansızdı.
Yerel Gündem 21 Genel Sekreterliği olarak, ilgilileri
bir araya getirme, bir araya gelen ilgililerin sürdürülebilirlik ve hakçalık
ilkeleri doğrultusunda mutabakatlar üzerinden sorunlara çözüm aramalarını kolaylaştırma,
sonra da üzerinde mutabık kalınan çözümleri yapılabilir kılma, sürecin
haberleşme ve koordinasyonu yapma yanında destekleme ve kapasitesini geliştirme
faaliyetleri yaptık.
Ortaklık
Başlıkları
Yerel Tarih Çalışmaları: Tarihi zenginliklerin korunması, tarihi değerlerin paylaşılması ile geleceği,
oluşturma çabaları düşüncesinden hareket edilerek, Cumhuriyet alanının
değiştirilmemesi, yerel tarih araştırmaları, kentin tarihi dokusunu koruma,
Arkeoloji günleri gibi çalışmaları yapıldı.
Afet ile İlgili Çalışmalar: Mağdurlara yardım edilmesi, yeni mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve
afetlere karşı toplumsal duyarlılığın artırılması amacı ile Marmara
depremzedelerine yardım, kentte Afetlere hazırlanma çalışmaları yapıldı.
Çevre ile İlgili Çalışmalar: Çevre, diğer canlılarla birlikte
bizleri de içerisinde barındıran organik yaşam ortamını oluşturduğundan
hareketle çevre duyarlılığını geliştirme, bilinçli ısınma, bisiklet yolları
projesi gibi çalışmalar yapıldı.
Kente ve
Kentliye Yönelik Çalışmalar: Yaşanılan kentte
yaşam kalitesinin her düzeyde yükseltilmesi amacı ile İskele ve Kordon Boyunun
yeniden düzenlenmesi,
Demokrasi atölyesi, Yaz okulları, Gelibolu / Gallıpolı barış şenlikleri
girişimi, Kent tiyatrosu oluşturma çalışmaları gibi çalışmalar yapıldı
Özel İlgi
Gruplarına Yönelik Çalışmalar: Kadın, gençlik, engelli gibi eşitsizliği
azaltabilmek, özgürlüğü geliştirebilmek için mağdurlarla, onların eşit ve aktif
özneler, haline gelebilecekleri, özel toplumsal ilişkiler oluşturma çabaları
içinde olundu. Bu çerçevede Gençlik çalışma Grubu, Kadın çalışma Grubu,
Engelliler Çalışma Grubu, Yeni Hayat Kâğıt Atölyesi oluşturuldu. Kadının İnsan
Hakları Projesi Çanakkale Uygulaması, Yaşlıdan yaşlıya destek projesi, Ev
kadınlarını destekleme ve geliştirme projesi, Aile içi etkileşimi güçlendirme
projelerine destek verildi. Sokakta Çalışan çocukların Eğitime Yönlendirilmesi
projesi Çanakkale uygulamasına katılındı.
ARA DEĞERLENDİRME
Çanakkale Yerel Gündem 21’in kentli duyarlılığını
geliştirme ve ortaklık ilişkilerini yayma çabaları kalıplaşmış anlayışların
sorgulanmasına yol açmış olup, bu durumun dünya ve Türkiye’deki değişimin de
etkisi ile birleşmesi sonucu kentte kentli duyarlılığı ve ortaklık ilişkileri
yaygınlaşmıştır.
Kentte giderek
artan ölçüde (özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile STK’lar arasında)
ortaklık ilişkilerinin yaygınlaştığı söylenebilir. Bugün STK’lar kendi
aralarında ve kamu kurum ve kuruluşları ile ortaklık ilişkilerine
girebilmektedirler. Belediyenin yanı sıra vilayet, üniversite hatta zaman zaman
Boğaz ve Garnizon Komutanlığı bile STK’larla ortaklık ilişkileri kurup, sivil
duyarlılıklara katılabiliyor. Örneğin, Çanakkale Belediyesi Yerel Gündem 21
Genel Sekreterliği ile bağlantısız olarak birçok faaliyetinde ortaklıklar
kuruyor. Marmara denizi ve boğazlar toplantılarının yalnızca Çanakkale’de yapılan
toplantısına sivil toplum örgütleri çağrıldı. Afete hazırlanma projesi tam bir
ortaklık ile yürütüldü. Günümüzde kentte hoşgörü ve mutabakat arama kültüründe
ciddi mesafeler kat edilmekle birlikte, yeterli düzeye henüz gelinemedi tespiti
yanlış olmaz. Özellikle aktif yurttaş anlayışının yaygınlaşmasında, kentli
duyarlılığının gelişmesinde yetersiz kalındı.
Bir diğer sorun
katılımcı mekanizmanın içine yönelik faaliyetler ile dışına yönelik faaliyetler
arasında uyumun olmaması. Bu uyumsuzluk katılımcıların çoğu zaman kendilerini bir
misyoner olarak görerek, kendi gelişmelerini ve kendilerini ifade etmelerini
ikinci plana itmeleri ya da tersine kendi iç gelişimlerine –süreçlerine çok
fazla önem vermeleri şeklinde davranışlardan kaynaklanıyor.
Tabii ki bu arada planlandığı halde gerçekleştirilemeyen
öngörülerimiz de oldu. Örneğin “Yeni
Hayat Kâğıt Atölyesi” kadınları eğitime ve üretime başlamış olması gerekiyordu.
Ama hale kuruluş sürecini aşamamış bulunuyoruz. Şimdilik pilot üretim
yapılabiliyor. Yine afetlere hazırlık çalışmalarında, düşünülen sürecin tümü
gerçekleştirilebilmiş değildir. Yerel demokrasi, yerel yönetimler konferansı da
planladığımız süre içeresinde henüz hayata geçebilmiş değildir.
Önümüzdeki,
dönemde iki süreç öne çıkmak durumunda. Birisi kent ölçeğinde katılımcı bir
platformun oluşturulması. Diğeri de Yerel Gündem 21 anlayışının tüm
Çanakkalelilere yaygınlaşması. Ancak bu şekilde katılımcı demokrasi anlayışının
kent yönetim süreçlerine içselleşmesi ve toplumun kendini ifade etme
yeteneğinin ve duyarlılığının gelişmesi gerçekleştirilebilir.
Bunun için de
önümüzdeki dönem kentli duyarlılığı ve ortaklık ilişkilerinin hem birbirinden
beslenen hem de birbirini destekleyen bir ilişki ağı haline getirilmesi ve
parçacı yaklaşımlardan bütüncül yaklaşıma geçilmesi süreci olmasını
düşünüyoruz.
Sonuç Yerine
“Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de
kök salmaya başlayan "yönetişim" yaklaşımı, yerel düzeydeki
ilişkilerin niteliğini değiştirmekte ve ("birlikte yönetim"
anlayışının yerleşmesini gerektirmektedir. Bu süreç, yerel yönetimler ile sivil
toplum kuruluşları ve diğer yerel ortaklar arasında yatay ve demokratik bir
biçimde örgütlenmiş, yeni bir ilişkiler sistemi kurulmasını zorunlu
kılmaktadır.”
Böyle bir süreci başarı ile gerçekleştirmek,
kapasitelerimizi (kent yönetimleri, sivil toplumun ve sivil toplum örgütleri
olarak) birlikte artırmamız, anlayışı içselleştirmemiz ile mümkündür. Katılımcı
Demokrasi, Kent yöneticilerinin “Birlikte yönetelim” anlayışını kent
yönetiminin ayrılmaz bir parçası durumuna getirmeleri, kentliler de bu sürece
aktif olarak katıldıkları, her ikisinin de birlikte yönetme anlayışını
içselleştirdikleri i ölçüde gerçekleşecektir.
Başlangıcı olan ama bitimi olmayan bir değişim
sürecine birlikte yönetme sürecine katılarak kentte kentli duyarlılığı
anlayışını, ortaklık ilişkilerini mutabakat, hoşgörü kültürü geliştirebildiğimiz
ölçüde, geleceğimize daha umutlu bakabilir, çocuklarımıza ve torunlarımıza daha
az sorunlu bir dünya bırakabiliriz.
[i] Bu metin Tarih Vakfı
Koordinatörlüğünde 15 – 16 Haziran 200 tarihinde düzenlenen 16. STK
Sempozyumunda sunulan “Yerel Gündem 21 ve Çanakkale” başlıklı bildiridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.