“Yaşam
ve yönetim tarzımızı değiştirmek zorundayız. Aksi halde kitlesel çevre
zararları yanında, insanlık da kabul edilemez acılarla karşılaşılacaktır" (Ortak
Geleceğimiz[i])
Ur kenti, Babil, Eski Grek, Roma Uygarlıkları
çevre kirliliği nedeniyle yok oldu[iii]. Bunlar
bölgesel ve yalnızca bir toplumu etkileyen, bir uygarlığı yok eden
kirliliklerdi. Uygarlık bayrağı toplumdan topluma geçerek bugüne geldi. Ama
bugünkü düzeyi insanlık uygarlığının bütünü ile birlikte tüm canlıların
varlığını da tehdit ediyor. Sürdürülebilir gelişme bu tehdide çözüm
olarak geliştirildi.
1992 yılındaki Birleşmiş
Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda, sürdürülebilir gelişmenin yaşama
geçirilmesine yönelik 21.yüzyıl eylem planı kabul edildi. Gündem 21 belgesi
adlı bu eylem planı sürdürülebilir gelişme için başlıca toplumsal grupların
rollerinin güçlendirilmesini ve katılımcılığı temel alır. Yerel Gündem 21 bu
eylem planının yerelde uygulanmasıdır. Sürdürülebilir gelişme temelinde hizmet üretenler
ile hizmetten yararlananların birlikte kentlerin gelişmesi ve sorunlarının
çözümü için eylem planı yapmaları ve uygulamalarını öngörür.
Yerel
Gündem 21, ortak bir gelecek vizyonuna yönelik yerel eylem planlaması
sürecidir. Çevre ve yaşam kalitesinin geliştirilmesini hedefler. Katılım,
saydamlık, hesap sorma/verme, yerindenlik, çalışma
uyumu, etkinlik gibi kavramlara dayalı “yönetişim” ilkesini esas alır. 21.
yüzyılın katılımcı-demokratik yerel yönetim anlayışını ifade eder[iv].
BELGE’DEN UYGULAMA PLANINA: SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME[v]
Gündem 21 Belgesi stratejik bir belgedir. Sürdürülebilir
gelişmenin genel hedeflerini ve yöntemini içerir. Gündem 21 uygulamalarının
periyodik değerlendirmeleri eylem planının geliştirilmesini ve somutlanmasını
gündeme getirdi.
Eylül 2000’de yapılan Binyıl
Zirvesi’nde 2015 yılına kadar gerçekleştirilmek üzere, kalkınmaya ve
yoksulluğun azaltılmasına yönelik sekiz hedef (“Binyıl Kalkınma Hedefleri”)
belirlendi. Bu hedefler, aşırı yoksulluğun ve açlığın azaltılması, evrensel
temel eğitimin sağlanması, cinsler arası eşitliğin sağlanması ve kadınların
yapabilir kılınması, çocuk ölümlerinin azaltılması, ana-çocuk sağlığının
iyileştirilmesi, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele edilmesi, çevresel
sürdürülebilirliğin sağlanması, kalkınma için küresel bir ortaklık
geliştirilmesi olup, bu hedeflerin 18 alt hedefi, 2015 yılına kadar, güvenli içme suyuna ve temel atık sistemine
erişimi olmayan nüfusun oranının yarı yarıya,
5 yaş altı çocukların ölümlerini 2/3 oranında azaltılması gibi 48 göstergesi
vardır.
Eylül 2002’de
Johannesburg, Güney Afrika’da toplanan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi
(WSSD) Gündem 21 Uygulama Planı kabul edildi. Uyguluma
Planı’nda yoksulluğun ortadan
kalkması, sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim kalıplarının
değiştirilmesi, doğal kaynak temellerinin korunması
ve yönetilmesi, küreselleşen dünyada sürdürülebilir kalkınma sağlık gibi
başlıklar çerçevesinde Binyıl Kalkınma Hedeflerini de içeren hedefler
belirlenip, (ulusal ve yerel düzeylerde) stratejilerin ve planların
geliştirilmesinde çapraz-sektörel yaklaşımların teşvik edildi. Bu hedeflerden birkaçı
2015 yılına kadar balıkçılık alanlarında en yüksek verime ulaşılması,
2020 yılına kadar insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesine dönük
önlemler alınması, kimyasalların kullanımında ve üretiminde insan sağlığı ve
çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması, halen enerjiye erişimi olmayan
insanlara enerji temin edilmesi ve yenilenebilir enerji kaynakları payının arttırılmasıdır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR
GELİŞME VE PLANLAMA
“Sürdürülebilir
gelişme ekonomik gelişme sürecini, yaşamı mümkün ve yaşanmaya değer kılan
ekosisteme ve topluluk sistemlerine (kentler, köyler, mahalleler ve aileler
gibi) zarar vermeyecek şekilde değiştirecek yollar bulmak, denemek ve yaymaktır
“Sürdürülebilir
gelişme, yerel düzeyde, yöre sakinlerinin yetenek ve kaynaklarından
yararlanılarak, topluluk yaşamının ve gücünün, yerel ekonomik gelişmeyle
desteklenmesini gerektirmektedir. Bunun yanında, sürdürülebilir gelişme,
bizlere, kalkınmanın getirilerini hakça dağıtma ve bu getirileri bütün
toplumsal gruplar için uzun vadede sürdürme zorunluluğu getirir. Bu ise ancak
ekolojik zenginliği korumak ve ekosistemlerin ekonomik faaliyetlerce
bozulmasını önlemekle gerçekleştirilebilir[vi].”
“Sürdürülebilir
gelişme, özel sektör şirketlerinin üretim ve yönetim yaklaşımları olduğu kadar,
yerel yönetimlerin de belediye teşekküllerinin örgütlenme ve işleyiş
şekillerini yenilemelerini gerektirir. Bu yenilik gelecek kuşaklar için
belediye hizmetlerinin devamlılığını ve hakça dağıtımını garanti etmelidir. Bu
amacın gerçekleşmesi, bugünün belediye hizmetlerinin sağlanması ve gelişmesi
için uzun vadeli toplumsal, ekolojik ve ekonomik sorunları eşit düzeyde ele
alan bir stratejik planlama yaklaşımını gerektirmektedir[vii]”.
Sürdürülebilir gelişme planlaması “topluluk vizyonunun
oluşturulması, çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirliğe ulaşılması için
yararlanılan kolektif bir süreçtir[viii].
Planlamadaki asıl amaç, toplumu sürdürülebilir kılmaktır.
Sürdürülebilir
gelişme planlamasının ana unsuru Kent Eylem Planı'nın oluşturulması ve
uygulanmasıdır. “Bundan önce gelen her faaliyet, -ortaklık planlama yapılarının
oluşturulması, bir topluluk vizyonunun belirlenmesi, sorunlar ve önceliklerin
analizi- ulaşılabilir ve etkin bir Eylem Planı için hazırlık çalışmalarıdır[ix].”
Kent Eylem Planlarında ihtiyaçlara kentin bütünü kapsamında
uzun vadeli perspektifle yaklaşılır. Eylem planları ideali 100 yıl olmakla
birlikte genellikle 20-30 yıllık yapılıyor. Kurumların yaptığı stratejik
planlar ise yalnız o kurumu ilgilendiren daha kısa dönemli örneğin 5 yıllık
planlardır.
“Mükemmel bir Eylem Planı, sorunların çözümleneceği,
ihtiyaçların giderileceği ya da bir topluluğun yaşamının daha sürdürülebilir
kılınacağı garantisini vermez”
“Yerel yönetimlerin planları etkin olarak yürütememeleri,
sıklıkla, yönetim kurumlarının ve görevlilerin irade eksikliğine bağlanır. Yine
de aynı sıklıkta, zayıf performans, nihai ürünü kurumsal yeniden yapılanma ve
eylemden çok, bir plan olarak algılayan dar ufuklu planlama yaklaşımından da
kaynaklanabilir. Başarılı bir planlama süreci, doğrudan uygulamanın pratik
gereklerine yönelmek zorundadır.”
“Stratejik bir Eylem Planı’nın başarılı bir şekilde
uygulanması, iki temel faaliyet gerektirir. İlk olarak planı araştıran ve
geliştiren ilgi grupları, planlama için kullandıkları kurumsal yapıları,
uygulamaya dönük belirgin sorumluluk ve becerileri olan kurumsal yapılara
dönüştürmelidirler. İkincisi yerel yönetim, ilgi gruplarının Eylem Planı teklif
ve hedeflerini, kendi çalışmalarına katmalıdır. Bu çalışmalara, bütçedeki
öncelikler ve yatırım kararları da dâhildir. Yerel yönetimin kurumsal
kapasitesini harekete geçirmek uygulama için çok önemlidir[x]”
Yerel
Gündem 21, 140 ülkede binlerce kentte uygulanıyor. Gelişmiş ülkeleri başta
olmak üzere birçok ülkede hükümetlerin teşviki ile uygulanıyor. Türkiye’de
dahil 80 kadar ülkede Birleşmiş Milletlerin bir programı olarak uygulanıyor.
FARKLI
GELİŞME FARKLI UYGULAMA
Her
kent Yerel Gündem 21’ini kendi koşullarına ve ihtiyaçlarına göre
uyguluyor. Her kentte olmazsa olmazlara
dikkat edilirken öne çıkan konular ve uygulanma farklı oluyor. Kentlerdeki
farklı öncelik ve uygulamalar, Latin Amerika ve Avrupa uygulamalarının farklı
süreçler izlemesine kadar gidiyor. Bu farklılık tarihsel gelişiminden başlıyor.
Avrupa’da
kent konseyi gibi katılımcı mekanizmaları 1970’lerde kurulmaya başlandı.
1990’lara gelindiğinde kent konseyleri temel katılımcı mekanizma olmanın
yanında tek katılım yolu haline de geldi. Gelişmekte olan ülkeleri ise kendi
katılımcılık modellerini oluşturdu. Kent konseyleri ile birlikte belde
sakinlerinin katılımına da önem verdi. Birçok kentte
eylem planları evlerde, sokaklarda görüşülmeye başlanıyor. Hatta belediye
bütçeleri kentli ile birlikte hazırlanıyor. Mondevidio’da
(Uruguay) karar süreçlerine yüz binlerce kişi katılıyor. Brezilya’nın Porto
Alegre kenti katılımcı bütçe uygulaması ile 1996
(İstanbul) Habitat II.’de en iyi yerel gündem 21 seçildi.
Porte
Alegre’de katılımcı bütçe uygulamasında yerel yönetim mahallelerin öncelikleri
ile kentin bütününün gelişimini birleştiren bir süreç geliştirdi. Her semtte, herkese
açık toplantılarda mahalle halkı önceliklerini müzakere ediyor. Kentin bütününü
ilgilendiren konular tematik komisyonlarda müzakere ediliyor. Tematik
komisyonlara bürokratlar, sendikalar, üniversite öğrencileri, kültürel ve ideolojik hareketler, çiftçiler, esnaf gibi
toplumsal kesimlerin de katılmasına dikkat ediliyor. (1999-2000 yıllarında
tematik komisyon toplantılarına 100 ila 800 insan katılıyordu) . Her iki
çalışmadan seçilen delegeler Katılımcı Bütçe Konseyi’ni (COP) oluşturuyor[xi].
Avrupa’nın
birçok kentinin gündemine sürdürülebilir gelişme planlaması “Ortak Geleceğimiz
(1987)” raporundan itibaren girdi. Bu kentler 1980’lerin sonlarında yerel eylem
planlarını yapmaya başladı. Gündem 21 belgesi (1992) sürdürülebilir planlamanın
diğer kentlerce de dikkate alınmaya başlanmasını sağladı.
Latin
Amerika ülkelerinde ise Yerel Gündem 21’ler çoğunlukla Birleşmiş Milletlerin
bir programı olarak 1992 yılından sonra uygulanmaya başlandı. Sürdürülebilir
gelişme planlaması ve katılımcılık birbirini tamamlayan ve destekleyen süreçler
olarak uygulandı. Bu arada dünyaya kendi katılımcılık modellerini sundular.
Sürdürülebilir
gelişme planlamasının önceliği Avrupa kentlerinde çevre kalitesini arttırmaya
verdi. Örneğin (İsveç- Göteburg), kentsel sistemdeki ekolojik dönüşümleri
iyileştirme, (İsveç –Stockholm), atık sulara karışan cıva düzeyini düşürme (ABD
Santa Monica ve Japonya Kanagawa,)
tüketici yaşam tarzlarını değiştirme,
(Finlandiya Helsinki) enerji sisteminin verimliğini iyileştirme eylem
planları yaptı.
Gelişmekte
olan ülkelerinde yoksullukla mücadele öne çıktı. Örneğin Bulgaristan’ın Troyan kenti
karşılaştırmalı risk değerlendirmesi ve katılımcı karar alma yöntemlerini bir
araya getiren riske göre, .Ekvator’un Quito Metropol bölgesi bir mahallesinin
güvenlikten kanalizasyon sistemine kadar 16 başlık altında topluluk gelişme
planlarını hazırladı[xii].
TÜRKİYE
YEREL GÜNDEM 21 PROGRAMI[xiii]
Türkiye’de Yerel Gündem 21, Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı ile T.C. Hükümeti arasında imzalanan anlaşmalar
çerçevesinde 1998 yılından beri uygulanıyor. Türkiye Yerel Gündem 21 Programı kapsamında
2003 yılında başlatılan 3. aşama projesinde “BM Binyıl Bildirgesi Hedefleri ve
Johannesburg Uygulama Planı’nın Yerelleştirilmesi”, hazırlanmakta olan 4. aşama
projesinde ise “Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Yerelleştirilmesi” temel alındı.
Türkiye Yerel Gündem 21 programı,
2002 yılında Johannesburg’da toplanan Birleşmiş
Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde UNDP’nin 85 ülkede desteklediği YG-21
programlarının en başarılı örnekleri arasında sunuldu. T.C. ve UNDP’nin Zirve’de ortaklaşa düzenledikleri özel etkinlik
sırasında YG-21 Programı, katılımcı ülkelere bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından
tanıtıldı. Türkiye Yerel Gündem 21 Programının deneyimleri ve başarısı Kamu
Yönetimi Reformunda dikkate alınmış ve önemli girdiler sağlamıştır.
Türkiye
Yerel Gündem 21 Programı, katılım (kent konseyleri), sürdürülebilir gelişme (eylem
planları) yanında kadın, gençlik, engelliler, yaşlılar, çocuklar gibi kentin
örgütsüz ve mağdur kesimlerin kendi kapasitelerini geliştirmeleri, yapabilir
kılınmaları ve karar süreçlerine katılmalarını da kapsıyor. Tüm Yerel Gündem 21
Kentlerinde katılımcı mekanizmaların yanında dezavantajlı gruplar için de
çalışmalar yapılıyor.
“YG-21 kentlerinde, tüm ortakların katılımıyla ve uzlaşma ile
hazırlanmış, ilgili kentlerin 21. yüzyıldaki "çevre ve kalkınma
gündemi"ni belirleyen, sürdürülebilirlik kalkınma hedef, politika ve
stratejilerini içeren Yerel Gündem 21 Eylem Planlarının hazırlanması ve yaşama
geçirilmesi konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir[xiv].”
Yerel Gündem 21’in uygulandığı kentlerin her birin de Eylem
Planı’nın hazırlanma durumu, kapsamı ve yöntemi farklı. İzmit, Yalova, Kütahya,
Yaylak kent eylem planlarını yaptı. Bazı kentler yapmaya başladı, bazıları
mevcut durumu hazırlama aşamasında.
İzmir’de tek tek tematik konularda eylem planı hazırlanırken,
9 Eylül Üniversitesi bünyesinde “İzmir Yerel Gündem 21 çalışmalarını
güçlendirmek, yerelden ulusal ve uluslararasına açılım sağlamak, kamu, özel ve
sivil ortaklıklarda kurumsal işbirliği ve toplumsal sorunlarda farkındalık
yaratmak amacıyla İzmir İli Stratejik Planlama, Yönetişim ve Araştırma Merkezi”
kurdu.
Antalya’da özel sektörün katılımı ve "ortaklığı" ile
Eylem planlaması süreci kapsamında, bir yandan acil çözüm bekleyen sorunlarla
ilgili çalışmalar, öte yandan da uzun dönemli bir bakış açısının gereği olan
ortak vizyon oluşturma ve temel konularda uzlaşma sağlama çalışmaları sürüyor.
Diyarbakır, bir yandan kentsel gelişme planı hazırlarken diğer
yandan katılımcı bütçe uygulamasına geçme hazırlığı yapıyor.
ÇANAKKALE YEREL GÜNDEM 21
1997’den beri
kentimizde uygulanmakta olan Yerel Gündem 21’in öncelikli hedefi kentin gelişme
/eylem planını katılımcı bir yöntem ile hazırlanmasıdır. Bunu gerçekleştirmek
için bir yandan kentimizde ortaklık ilişkilerini ve kentli duyarlılığını
geliştirmeye, dezavantajlı
kesimlerin yapabilir kılınmasına yönelik
çalışmalar yaparken diğer yandan da Mevcut durum raporunun hazırlanması ve Kent
Konseyi ile ilgili çalışmalar yaptı. Bugün kentimizde ortaklık ilişkileri ve
kentli duyarlılığında önemli mesafeler alındı, kent konseyi kuruldu, mevcut
durum raporu basıldı.
Bu durum ve
gelişmelere bağlı olarak Çanakkale Yerel Gündem 21’in Kent Eylem Planının
hazırlanmasına yönelik çalışmaları başladı. İlk olarak Kent Eylem planının
hazırlanması 5 Mart, 2005 Tarihindeki Çanakkale Yerel Gündem 21 Danışma Kurulu
toplantısında görüşüldü.
Danışma Kurulu’nun 14 Ekim 2005 tarihli
toplantısında kurumların hazırlamakta olduğu Stratejik Planlar ile Kent Eylem
Planı arasındaki fark ve ilişkiler üzerinde durulup YG21 dokümanlarına uygun eylem planı
yapılması, 21 Ekim 2005 tarihindeki toplantıda YG-21 Kent Eylem
Planı hazırlanması sürecini Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Korel GÖYMEN’in
yönlendirmesi eğilimleri oluşmuştu.
Bu eğilimler kapsamında Prof. Dr. Korel
GÖYMEN ile 30 Kasım 2005 tarihinde planlama çalışmalarının Sabancı Üniversitesi
tarafından yönlendirilmesi görüşüldü. Bu görüşme Koordinasyon Kurulu’nda değerlendirilip,
Çanakkale Kent Eylem Planı’nın birlikte hazırlanması için Çanakkale’deki kaynak
yaratan ve kullanan kuruluşlarla 15-21 Aralık 2005 tarihleri arasında görüşüldü.
Bu görüşmelerde Kent Eylem Planı sürecine katılmaları ve Sayın GÖYMEN ile bu
Kuruluş yönetici ve temsilcilerinin katıldıkları yuvarlak masa toplantısı
düzenlenmesi mutabakatı sağlandı.
Kent eylem planının
hazırlanması sürecinin daha başındayız. Daha yol haritasının çıkarılması
gerekiyor. Yol haritasına bağlı olarak da adım, adım kent eylem planı
hazırlanacak. Eylem planının hazırlanma yöntemi kadar, Binyıl Kalkınma Hedefleri,
WSSD Uygulama Planı, Akdeniz Havzasında Karasal Kirleticilerin Önlenmesi
(Barceleno) Sözleşmesi, Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu gibi uluslararası
değerlerin, ilkelerin yerelleştirilmesinin ne kadar yapılabileceği de önemli.
Kent Eylem planının hazırlanma
süreci yerel demokrasi kültürünü, plan çevre ve yaşam kalitesinin niteliğini etkilerken,
her ikisi birden Çanakkale Yerel Gündem 21’in bundan sonraki niteliği,
mecrasını da belirleyecektir.
[i] Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun “Ortak Geleceğimiz”
adlı Raporu, 1987
[ii] Yukardaki Metin Çanakkale Dosyası(2006, Aynalı Pazar)
yayında yayınlanmıştır.
[iv] Yerel Gündem 21 El Kitabı Hz. Sadun Emrealp Türkiye Yerel Gündem 21
Programı yayını 2004 ,Sy.20
[xiii] Bu bölüm Yerel Gündem 21 El Kitabından ve www.la21turkey.net. Sitesinden yaralanılarak hazırlandı.
[xiv] Yerel Gündem 21 El Kitabı Hz. Sadun Emrealp Türkiye Yerel Gündem 21
Programı yayını 2004 ,Sy.33
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.